Allah tüm evreni matematiğe dayalı olarak yaratmıştır. Dünyanın dönüşünden canlıların yapısına kadar her şey fizik, kimya ve altın oranın kesin yasalarını takip eder. Yaratılıştaki bu hassasiyet Allah’ın hikmetinin bir işaretidir.
Fizikçi Leonard Susskind’in dediği gibi: “Her şey neredeyse bıçak sırtında gibi görünüyor, öyle ki fizik kurallarını birazcık bile değiştirseniz, bildiğimiz dünya var olmaz.”
Bu sözler, Kur’an’da da yansıtılan yaratılışın ince ayarını vurgulamaktadır. Manevi ve ahlaki mesajının ötesinde, özel bir husus göze çarpmaktadır: Kur’an’ın matematiksel olarak hassas yapısı ve içeriğinin bilimsel olarak tanınan doğa sabitleriyle uyumlu olması.
Kur'an'da Matematiksel Mucizeler
Mucize 1: Orta Ümmet
وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَـٰكُمْ أُمَّةًۭ وَسَطًۭا لِّتَكُونُوا۟ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ
"Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlar üzerine şahitler olasınız."Surah Al-Baqara, 143
“Orta Ümmet” terimi, adalet ve dengeyi bünyesinde barındıran bir toplumu ifade etmektedir.
İlginç olan, bu ayetin 286 ayet içeren Bakara Suresi’nin tam ortasında yer almasıdır. 143. ayet tüm surenin tam ortasındadır.
Bu hassas matematiksel düzenin, diğer surelerin de indirildiği bir dönemde, yaklaşık 10 yıl boyunca vahyedilmiş olmasına rağmen sağlanmış olması son derece dikkat çekicidir.
O dönemde, inananların referans olarak kullanabilecekleri numaralandırılmış ayetler ya da sureler yoktu. Sureler sözlü olarak aktarılır ve Peygamber Muhammed (sav) hangi ayetlerin hangi sureye ait olduğunu ashabına bildirirdi. Ayetlerin vahyedilmesi genellikle o zamanlarda meydana gelen olaylarla ilgiliydi. Bu ayetin Bakara Suresi’nin ortasına tam olarak yerleştirilmesinin yalnızca sözlü aktarım yoluyla gerçekleştirilmesi olağanüstü bir başarıdır ve Kur’an’daki ilahi hikmetin bir kanıtıdır.
Mucize 2: Dünya'nın Çekirdeğindeki Demir
لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِٱلْبَيِّنَـٰتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ ٱلْكِتَـٰبَ وَٱلْمِيزَانَ لِيَقُومَ ٱلنَّاسُ بِٱلْقِسْطِ ۖ وَأَنزَلْنَا ٱلْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌۭ شَدِيدٌۭ وَمَنَـٰفِعُ لِلنَّاسِ
"Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır...."Surah Al-Hadid (The Iron), 25
Kuran’ın 57. Suresi olan Hadid Suresi, “Demir” olarak tercüme edilir. Bu sure, 114 sureden oluşan Kuran’ın tam ortasında yer alır ve sembolik olarak demirin Kuran’daki merkezi konumunu yansıtır. Benzer şekilde demir, Dünya’nın çekirdeğinde, yerkürenin merkezinde yer almaktadır.
Bu mucizenin ek bir boyutu daha vardır: Hadid Suresi’nde “demir” kelimesinin geçtiği yere kadar Kur’an’da tam 5.100 ayet vardır. Bu sayı, demirin yaklaşık 5.100 kilometre derinlikte bulunduğu Dünya’nın çekirdeğinin derinliği ile doğrudan ilişkilidir.
“Çekirdeğin yaklaşık 5.100 kilometre derinliğin altındaki küçük, merkezi bir kısmı katı demirden oluşur.” – Britannica (Bilim Dergisi)
Bu dikkat çekici uyum, Kur’an’daki vahiylerin ardındaki ilahi hikmeti ve hassasiyeti vurgulamaktadır.
Mucize 3: Sirius'a Olan Mesafe
“Yıldız” anlamına gelen Necm Suresi’nde bir başka olağanüstü matematiksel mucize daha buluruz.
وَٱلنَّجْمِ إِذَا هَوَىٰ
"Batmakta olan yıldıza and olsun ki,"Surah An-Najm (The Star), 1
Birkaç sayfa ileride, 32. ayette “Dünya” sözcüğünü buluyoruz.
Aynı surede geçen “yıldızlar” kelimesi ile “Dünya” kelimesi arasındaki mesafe tam 861 harftir.
Bu sayı özellikle büyüleyicidir, çünkü Dünya ile Sirius yıldızı arasındaki mesafe yaklaşık 8.611 ışık yılıdır.
Sirius’un neden özellikle ele alındığı şu şekilde açıklanabilir: Aynı surenin 49. ayetinde Sirius yıldızından ismen bahsedilmektedir.
وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعْرَىٰ
"Doğrusu Şira (Sirius) yıldızının Rabbi O'dur.."Surah An-Najm (The Star), 49
Kur’an’daki harflerin sayısı ile Sirius yıldızına olan gerçek astronomik mesafe arasındaki bu tam uyum, Kur’an’ın matematiksel derinliğini ve ilahi hikmetini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Mucize 4: Kur'an'da Kelime Tekrarları
- Melekler: 88, Şeytan: 88
- Dünya (Ad-Dunya): 115, Ahiret (Al-Akhirah): 115
- Yaşam (Al-Hayaat): 145, Ölüm (Al-Maout): 145
- İyi ameller (es-Salihat): 167, Kötü ameller (es-Seyyiat): 167
- İman (Iman): 25, İnkâr (Küfür ): 25
- “Dediler ki” : 332, “De ki” (Kul): 332
- Erkek (Racul): 24, Kadın (Imra): 24
- Cennet: 77, Cehennem: 77
- Zekat: 32, Barakah (Bereket): 32
- Acı Çekme: 114, Sabır (Sabr): 114
- Sadaka (Hayırsever Bağış): 73, Kanaatkârlık: 73
- Büyü: 60, Fitne: 60
- Yaz Sıcağı: 5, Kış Soğuğu: 5
- Dil: 25, Vaaz: 25
- Talihsizlik (Al-Musibah): 75, Şükür (Al-Shukr): 75
- Eylem: 107, Ödül: 107
- Güneş (Şems): 33, Işık (Nur): 33
- Zorluklar: 13, Huzur: 13
Kur’an’daki bazı kelimeler, daha derin anlamları yansıtan ve hayatın ve doğanın yönlerine atıfta bulunan belirli frekanslarla zikredilir:
- Namaz (Salavat), Kur’an’da 5 kez geçmektedir ve bu, 5 vakit namaza işaret etmektedir.
- Ay (Al-Shahr), bir yıldaki 12 aya karşılık 12 kez geçer.
- Gün (El-Yevm), yılın 365 gününü yansıtacak şekilde 365 kez zikredilir.
- Cezadan 117 kez bahsedilirken, Bağışlama 234 kez geçmektedir; bu da Allah’ın bağışlamasının cezadan tam iki kat daha fazla olduğunu göstermekte ve O’nun bol merhametini vurgulamaktadır.
Kuran’daki ‘Deniz’ ve ‘Kara’ kelimelerinin dağılımı, Dünya’daki gerçek oranlara dikkat çekici bir şekilde uymaktadır:
- Deniz: 32 kez
- Kara: 13 kez
- Denizin oranı %71,11′ dir (32/45 × %100).
- Kara oranı %28,89 ‘dur (13/45 × %100).
Bu rakamlar, yaklaşık %71 ‘i su ve %29 ‘u kara ile kaplı olan Dünya yüzeyinin gerçek oranlarına karşılık gelmektedir.
Mucize 5: Kur'an'ın Yapısı
Surelerin ve ayetlerin matematiksel düzeni birbirine bağlıdır. Basit bazı hesaplamalar yapıldığında, Kur’an’ın tamamında bir matematiksel uyum olduğu açıkça görülür.
- Sure numaralarının toplamı (1+2+3+…+114) = 6555
- Tüm Kur’an’daki ayetlerin toplamı = 6236
- Sure numaralarının ve bunlara karşılık gelen ayet sayılarının toplamı (toplam 114 sonuç)
Daha sonra, üçüncü hesaplamanın sonuçlarını tek ve çift sayılara böleriz, bu da mükemmel bir şekilde 50/50 oranına bölünür.
Şimdi tek ve çift sayıları toplayalım.
- Tek sayıların toplamı 6555‘tir
- Çift sayıların toplamı 6236‘dır
İlk bakışta bu mucize çok açık görünmeyebilir.
Bazılarınız Sure numaralarının toplamı ile tek sayıların toplamının 6555’e eşit olduğunu fark etmiş olabilir. Benzer şekilde, tüm Kuran’daki ayetlerin toplamı ile çift sayıların toplamı da 6236’ya eşittir.
Bu matematiksel bir hile gibi görünebilir, ancak öyle değildir. Orijinal sayılarda yapılacak en ufak bir değişiklik – örneğin 45. Suredeki ayet sayısının 37’den 38’e çıkarılması – tüm hizalamanın bozulmasına neden olur. Hatta 6 ayetli son sure ile 5 ayetli sondan bir önceki sure gibi iki surenin yerlerinin değiştirilmesi bile tüm sistemi bozar.
Bir kitabın böylesine hassas bir matematiksel tasarımı, özellikle de bu kitabın on yıllar boyunca sözlü olarak açıklandığı düşünüldüğünde, gerçekten hayal edilemez.
Kur’an’ın sistematik yapısı, indirip kendiniz test edebileceğiniz bir Google Sheet dokümanında gösterilmektedir.
Lütfen test etmek için Google Sheet içinde bir kopya oluşturun. Dosya > Kopya oluştur.
Mucize 6: Ashab-ı Kehf Ne Kadar Süre Uyudular?
وَلَبِثُوا۟ فِى كَهْفِهِمْ ثَلَـٰثَ مِا۟ئَةٍۢ سِنِينَ وَٱزْدَادُوا۟ تِسْعًۭا
"Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir."Surah Al-Kahf, 25
Bu ayet 300 yıl artı 9 yıllık bir zaman dilimini anlatmaktadır. Allah hem 300 hem de “300 artı 9” yıldan bir zaman dilimi olarak bahsetmektedir. İlginç bir şekilde bu, güneş ve ay takvimleri arasında şaşırtıcı bir uyum olduğunu ortaya koymaktadır.
Güneş takviminde 300 yıl tam olarak 109.500 güne karşılık gelir (300 yıl × 365 gün). Bir yılın ortalama 354.3671 gün olduğu ay takviminde 309 yıl tam olarak 109.499.4339 güne karşılık gelir (309 yıl × 354.3671 gün).
Bu etkileyici bir uyum!
Hem güneş hem de ay takvimini hesaba katan bu hassas hesaplama, Kuran’daki matematiksel hassasiyetin bir başka örneğidir ve onun ilahi kökenine işaret eder.
Kur'an Vahyini Anlamak
Kur’an, Peygamber Muhammed’e (sav) 23 yıllık bir süre içinde vahyedilmiştir. Bu vahiy üç farklı şekilde gerçekleşmiştir: Melek Cebrail (as) aracılığıyla, Peygamber Muhammed’in (s.a.a) rüyalarında ve doğrudan hafızasına.
Peygamber’in yaşamı boyunca Kur’an öncelikle sözlü olarak aktarılmıştır. İnsanlar Kur’an’ı sadece Peygamber’in sözleri ve ezber aracılığıyla biliyorlardı. Kur’an ancak Peygamber Muhammed’in (sav) vefatından sonra yazılı olarak derlenebilmiştir.
Bu önemli bir ayrıntıdır, çünkü karmaşık matematiksel yapıları sözlü bir metne yerleştirmek insani olarak imkansızdır. Kuran başlangıçta sözlü olarak aktarılmasına rağmen matematiksel kalıpların varlığı, Kuran’ın ilahi kökeninin kanıtı olarak hizmet eder.
Sonuç
Kur’an’daki matematiksel yapılar sadece büyüleyici değil, aynı zamanda derindir. Bu matematiksel yapılar Kur’an’ın dini bir kitaptan çok daha fazlası olduğunu, olağanüstü bir hassasiyet ve bilgelik eseri olduğunu vurgularlar. Ayetlerinde görülen matematiksel mükemmellik doğaüstü bir zekâya işaret etmekte ve metnin ilahi kökenini teyit etmektedir.
Nisa Suresi 82. ayette de vurgulandığı gibi:
أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ ٱلْقُرْءَانَ ۚ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِندِ غَيْرِ ٱللَّهِ لَوَجَدُوا۟ فِيهِ ٱخْتِلَـٰفًۭا كَثِيرًۭا
"Hâlâ Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı, onda birçok çelişki bulurlardı."Surah An-Nisa, 82
Bu ayet, Kur’an’ın Allah’tan geldiğini kanıtlayan eşsizliğini ve içinde saklı olan matematiksel düzeni düşünmemiz gerektiğini ifade ediyor.